İki Avcı
- Nedim TAKTAK
- 17 May 2018
- 1 dakikada okunur
“Mayıs ayında bir gün, Neşe ve Hüzün bir gölün kenarında buluştular. Birbirlerini selamlayıp, göl kıyısında oturarak konuşmaya başladılar. Neşe, yeryüzünün güzelliklerinden, orman ve dağların mucizelerinden, şafak sökerken ve alacakaranlıkta duyulan şarkılardan söz etti.
Ve, Hüzün de konuştu. Neşe’nin tüm sözlerini onayladı çünkü Hüzün anın büyüsünü ve andan doğan güzelliği tanıyordu. Hüzün, tarladaki ve tepelerdeki Mayıs ayı güzelliklerini konuşurken susmak bilmiyordu.
Neşe ve Hüzün uzun uzun konuştular ve anlaştılar.
Tam o sırada gölün karşısından iki avcı geçmekteydi. Karşı yakaya bakarken biri diğerine “Bu iki kişi kim acaba çok merak ediyorum? deyince, diğeri cevap verdi: İki kişi mi? Ben sadece tek kişi görüyorum”.
Birinci avcı: “Ama iki kişiler” dedi.
Diğeri cevap verdi: Ben sadece tek kişi görüyorum, sudaki yansıması da tek”.
Hayır, onlar iki kişiler dedi ikinci avcı. Sudaki yansımaları da iki kişiye ait.
İkisi de, gördükleri konusunda ısrar ediyor, her ikisi de gördüklerinin çok net olduğunu söylüyordu.
İşte o gün bugündür, avcılardan birisi diğerinin çift gördüğünü söylerken, diğeri ise “Dostum biraz kördür” der…
Kitap kaynağı: Gezgin / Halil Cibran

Comentários